Amerikalı web hosting sağlayıcısı WP Engine, WordPress kurucusu Matt Mullenweg ve onun yönettiği Automattic şirketine karşı, hakaret, şantaj ve ticari marka ihlalleri iddialarıyla ciddi bir dava başlattı. ABD federal mahkemesine sunulan davada WP Engine, Automattic ve CEO’su Mullenweg’in güçlerini kötüye kullandığını, çıkar çatışmalarına neden olduğunu ve ticari marka anlaşmazlıkları üzerinden haksız kazanç elde etmeye çalıştığını öne sürüyor. Şirket, bu davanın amacının yalnızca kendini değil, aynı zamanda WordPress topluluğunu da korumak olduğunu belirtiyor.
İddiaların temelinde, WP Engine ile Automattic arasındaki ticari marka ve lisans anlaşmazlıkları yatıyor. WordPress yazılımının açık kaynak doğası ve bunun ticari kullanımı konusundaki tartışmalar, her iki tarafı da uzun süredir karşı karşıya getiriyor. WP Engine, açık kaynaklı WordPress yazılımını kullanarak müşterilerine hosting hizmeti sunarken, Automattic de benzer hizmetleri WordPress.com aracılığıyla sağlıyor. Ancak son haftalarda iki şirket arasında yaşanan ticari marka ihlalleri ve lisans anlaşmazlıkları, olayları mahkeme düzeyine taşıdı.
Lisans ücreti ve ticari marka iddiaları
Olaylar, WP Engine’in WordPress projesine ait açık kaynaklı yazılımı ticari amaçla kullanması ve bunun karşılığında herhangi bir lisans ücreti ödeyip ödememesi gerektiği konusunda çıkan tartışmalarla başladı. Mullenweg, kişisel blogunda WP Engine’i ağır bir dille eleştirerek, şirketin WordPress ekosistemine zarar verdiğini öne sürdü. Bu açıklamanın ardından WP Engine, Mullenweg’e ihtarname göndererek yorumlarını geri çekmesini talep etti. Ancak, bu hamle tansiyonu daha da yükseltti. Automattic, WP Engine’in WordPress ve WooCommerce ticari markalarını ihlal ettiğini iddia ederek, şirketten aylık gelirinin yüzde sekizini telif ücreti olarak talep etti.
WP Engine’in açtığı davada, Mullenweg ve Automattic’e yönelik toplam 11 suçlama bulunuyor. Bunlar arasında iftira, karalama, şantaj girişimi, ticari marka ihlali ve Bilgisayar Dolandırıcılığı ve Kötüye Kullanım Yasası’na (CFAA) aykırı davranışlar yer alıyor. Ayrıca, WP Engine, WordPress Foundation’ın ticari markalarının sahipliğini ABD Gelir İdaresi’ne (IRS) bildirmediğini ve Mullenweg’in bu konuda yanıltıcı bilgi verdiğini iddia ediyor.
WP Engine’in dava süreci boyunca dile getirdiği en önemli noktalardan biri, Mullenweg’in çıkar çatışmaları yaratacak şekilde WordPress topluluğunu kendi ticari çıkarları için manipüle ettiği yönündeki suçlamalar. Şirketin yaptığı açıklamada, Mullenweg’in bu tür davranışlarının WordPress ekosisteminin şeffaflığına ve güvenilirliğine zarar verdiği belirtiliyor. Bunun yanı sıra WP Engine, dava açma kararının yalnızca kendi çıkarlarını koruma amacı taşımadığını, aynı zamanda WordPress topluluğunun da bu durumdan olumsuz etkilenebileceği endişesiyle hareket edildiğini vurguluyor.
Mullenweg ve Automattic cephesinden ise konuya dair henüz detaylı bir açıklama yapılmadı. Ancak davanın, yalnızca bu iki büyük teknoloji şirketi arasında kalmayıp, geniş çapta kullanılan WordPress yazılımının geleceği üzerinde ciddi etkiler yaratabileceği öngörülüyor. Özellikle ticari kullanım ve açık kaynak felsefesi arasındaki dengenin nasıl korunacağı, bu tür davaların sonucunda şekillenecek gibi görünüyor. WordPress topluluğu ve kullanıcıları, bu gelişmelerin açık kaynak projelerine olan etkilerini dikkatle takip ediyor.
Bir yanıt yazın