Adana Altın Koza ödüllerle başladı! Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, Merkez Park’ta gerçekleşen Açılış Töreni ile 31. yaşına merhaba dedi. Volkan Severcan’ın sunduğu gecede, Yaşam Boyu Başarı Ödülü ile Orhan Kemal Emek Ödülleri sahiplerini buldu.
Bu yılın Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nün kazananı Polonyalı yönetmen Jerzy Skolimowski, ödülünü Adana Büyükşehir Belediyesi ve Festival Onursal Başkanı Zeydan Karalar’ın elinden aldı. Polonya Büyükelçiliği ve Gezici Festival’in ortaklığında Adana’ya konuk olan usta yönetmen ödül konuşmasında, “Bu büyük onur için teşekkür ederim. Yaşam Boyu Başarı Ödülü sanki ‘her şey bitti, güle güle’ demek anlamına da geliyor. Bir sonraki sefer buraya ‘Ekstra Ekstra Uzun Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü almak için gelmek istiyorum” diyerek tüm salondan alkışları topladı.
Roman ve öyküleri sinemamıza ilhâm olmuş Adanalı yazar Orhan Kemal’in anısını yaşatmak ve sinemamıza kattıkları emek ve eserler adına sinema emekçilerine verilen Orhan Kemal Emek Ödülleri de gecede sahiplerini buldu.
Ödülünü Halil Ergün’ün elinden alan oyuncu Güler Ökten, “Çocukken dahil olduğum bu büyülü yolculukta, sevgili Yaşar Kemal’in memleketinde, yine çok sevdiğim bir yazarın adını taşıyan ve çok sevdiğim iki sevgili arkadaşımdan aldığım bu ödül beni çok mutlu etti, herkese yürekten teşekkür ediyorum” dedi.
Oyuncu, tiyatro yönetmeni ve seslendirme sanatçısı Mazlum Kiper, ödülünü Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü’den aldı ve konuşmasında geçen yıl kaybettiğimiz seslendirme sanatçısı Jeyan Ayral Tözüm’ü andı.
Yönetmen, genel koordinatör, yönetmen yardımcısı, senarist, görüntü yardımcısı ve oyuncu yönetmeni Muzaffer Hiçdurmaz’a ödülünü ise, usta yönetmen Şerif Gören “Muzaffer Hiçdurmaz, Lütfi Akad’ın en çok sevdiği, oğlu gibi sevdiği yönetmen asistanıydı. Benim de 60 yıllık sinemadaki yol arkadaşım” sözleriyle sundu. Hiçdurmaz konuşmasında şunları söyledi: “Eski sinemacıyım ben. Üç yaşında sinemayla tanıştım. Perdenin önüne gider, film izlerdim. Çünkü amcam sinemada bilet keserdi. Sonra 7 yaşında İstanbul’a kaçarak geldim, sonra gazete satıcılığı yaptım, birçok meslekte çalıştım. 14 yaşında sinemayla tanıştım. Karagümrük’te oturuyorduk, bir amcam vardı orada bir film çekiliyordu, ‘Meyhanecinin Kızı’, Lütfi Ömer Akad. Hep onların gittiği yere bir hafta boyunca gittim. Sonra beni setçi olarak aldılar, ondan sonra kamera asistanlığı, ondan sonra yönetmen yardımcısı… O dönemlerde yönetmen yardımcısı olmak setçi için büyük onurdu. Bir asistanın elinden senaryoyu aldı ve oku dedi. Şaşırdım kaldım, elim ayağım tutmuyor. Bir hata mı yaptım hocam dedim, o da, hayır dedi, bundan sonra benim asistanımsın. Ve sonra yüzlerce filmde çalıştım. Hep doğru, dürüst çalıştım ve hep emekten yanaydım.”
Gece, pop müziğin usta sesi Nilüfer’in verdiği bir konserle sona erdi.