Sağlık sektörü gün geçtikçe dijitalleşerek yenilenmekte ve bir dönüşüm içerisindedir. Bu dönüşümün en heyecan verici yönlerinden biri ise, yapay zekânın dijital sağlık alanında artan etkisi ve sağlık hizmetlerinde kullanılan en önemli araçlardan birisi haline gelmesidir.
Klasik yapay zekâ modelleri, belirli görevleri verimli şekilde yerine getirebilmek için algoritmalar ve kurallar üzerine inşa edilmiş sistemlerdir. Örneğin, doğal dil işleme (NLP) gibi yapay zekâ modelleri, insan dilini anlamak, çeviri yapmak ve metin analizi gibi çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Ses tanıma modelleri ise kullanıcıların ses komutlarını algılayıp işlevsel verilere dönüştürür. Ses verisini metne çevirme gibi işlemleri kolaylaştırır ve daha kolay işlenebilir hale getirir. Müşteri hizmetleri ve otomasyon gibi alanlarda etkin olarak kullanılan bu sistemler, doğruluk ve verimlilik açısından önemli avantajlar sunuyor.
Son zamanlarda ise Generative AI, büyük bir popülerlik kazanmış durumda. Bu tür üretken yapay zekâ sistemleri, özellikle yaratıcılık gerektiren görevlerde kullanılmaktadır. Bu tür yapay zekâ sistemleri, ses, metin, resim ve video gibi yeni içerikler üretebilir; mevcut verilerden öğrenerek benzersiz ve yaratıcı içerikler oluşturabilir. Sanat eserleri üreten ve hikayeler yazabilen yapay zekâ sistemleri, Generative AI’ın bu alandaki başarılı örnekleri arasında gösterilebilir.
Bu teknolojilerin sağlık sektöründeki uygulamalarına bakıldığında, Albert öne çıkıyor. Albert, yapay zekâ tabanlı bir sesli sağlık asistanı içeren bir kronik hastalık yönetimi platformudur. Uluslararası ilaç şirketleri, sigorta şirketleri ve hastane gruplarıyla iş birliğinde geliştirdikleri hastalık spesifik tedavi yönetim programları ile hastaların tedavi uyumunu artırmayı hedefler. Recai Serdar Gemici, Serhat Uzun ve Ensar Güneşdoğdu tarafından 2018’de kurulan Albert Health, uluslararası yatırımcılardan $1.5M yatırım almıştır ve şu ana kadar onkoloji, kardiyoloji ve nöroloji gibi alanlarda 180.000’den fazla hastaya ulaşmıştır. 2023’te küresel büyüme hedefleri kapsamında MENA bölgesine odaklanan şirket, ürününü Arapça, İngilizce ve Türkçe olarak sunmaktadır ve Suudi Arabistan ve İngiltere’de önde gelen sağlık kuruluşları tarafından kullanılmaktadır.
Klasik Yapay Zekâ
Albert, doğal dil işleme tekniklerini kullanarak kronik hastalıkları olan bireylerin ihtiyaçlarını en iyi şekilde anlar ve onlara yardımcı olur. Hastalık özelinde eğitilmiş dil modeli sayesinde hastalar, Albert’e akıllarındaki soruları sesli olarak yöneltebiliyorlar. Albert de hastaların hastalıklarına özgü durumlarını dikkate alarak, onların sorularına en uygun ve doğru cevapları sunuyor. 2023 yılına kadar, Albert toplamda 30 bin soruyu başarıyla yanıtlamıştır.
Albert’in yetenekleri, sadece bunlarla sınırlı değil. Albert, aynı zamanda ses işleme tekniklerini kullanarak, kalp yetersizliği tanısı konmuş hastaların seslerini analiz ederek, hastalığın seviyesini tahmin etmeyi amaçlıyor. Kullanıcılar, Albert ile uygulama üzerinden konuşurken, Albert bu ses verilerini analiz ederek kalp yetersizliği seviyelerini belirlemeye çalışıyor. Bu süreçte, hastalardan alınan ses kayıtları kullanılarak devamlı olarak ses verileri üzerinde çalışmalar yürütülmekte. Albert bu şekilde, sesin öz niteliklerinden yola çıkarak hastalığın evresini anlamak için yenilikçi bir yaklaşım sunuyor.
Generative AI
Albert, insan benzeri veri üretimi yapabilen üretken yapay zekâ teknolojilerini kullanarak, kullanıcılarla daha zengin ve rehberlik edici bir etkileşim sağlıyor. Böylelikle kullanıcılara daha anlamlı ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunmayı amaçlıyor. Albert’in üretken yapay zekâ kullanımına dair bazı örnekler şunlardır:
1. Diyabet Alanına Özelleştirilmiş Generative AI
Albert,’in en çok odaklandığı alanlardan biri, yaygın bir sağlık sorunu olan diyabettir. Diyabet, her yedi kişiden birinde görülen ve genel yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen bir kronik hastalıktır. Albert, Generative AI ve Retrieval Augmented Generation (RAG) tekniklerini kullanarak, diyabete özel geliştirilmiş modeliyle, kullanıcıların diyabetle ilgili sorularına bilgilendirici cevaplar veriyor ve gerekli durumlarda onları bir sağlık profesyoneline yönlendiriyor. RAG tekniği sayesinde, model, kendisine sağlanan dokümanlara sadık kalarak daha güvenilir ve doğru cevaplar üretmekte. Albert, uygulama içerisindeki medikal ekibin hazırladığı hastalığa özgü bilgilendirici içerikleri kullanarak, diyabet hastalarına yönelik özel bir destek ve rehberlik sunuyor. Böylelikle Albert, diyabetli kullanıcılara güvenilir bir bilgi kaynağı ve etkili bir rehberlik sağlıyor.
Geliştirilen model herkese açık ve ücretsiz olarak bir web sitesi üzerinde çalışmaktadır. Buradaki linkten Albert Diyabet web sitesine erişilebilmekte.
2. GPTriyaj
Albert, sohbet esnasında kullanıcılardan alınan semptom bilgilerini değerlendirerek, “Hangi doktora gitmeliyim?” gibi sorulara, hastanenin hangi bölümüne başvurulması gerektiği konusunda yönlendirmeler yapıyor. Bu triyaj özelliği sayesinde, Albert kullanıcıları en doğru bölüme ve sağlık profesyoneline yönlendirerek onlara yardımcı oluyor. Böylelikle sağlık sistemini daha verimli ve erişilebilir kılmada önemli bir rol oynuyor.
3. Müşteri Destek
RAG tekniğinin kullanıldığı başka bir alan ise kullanıcıların mobil uygulamada karşılaştıkları sorunlara çözüm bulmaktır. Bir kullanıcı Albert’e uygulamanın belirli bir özelliğini nasıl kullanacağını sorduğunda, RAG tekniği ile Albert kullanım kılavuzu içerisindeki ilgili bilgileri analiz ederek kullanıcıya adım adım yardımcı olur. Bu yöntemle, kullanıcıların uygulama içinde yaşadıkları teknik problemler veya işlevsellikle ilgili sorular hızlı bir şekilde yanıtlanır, böylece kullanıcı deneyimi iyileştirilir.
Generative AI tarafında araştırma-geliştirme alanındaki modellerinden birisi de, uygulamaya yüklenen laboratuvar rapor dosyalarını analiz etme kabiliyetine sahiptir. Bu model, kullanıcılar tarafından yüklenen laboratuvar raporlarını detaylı inceler ve raporda yer alan değerleri yorumlar. Bu değerlendirmenin ardından, raporun gösterdiği bulgulara dayanarak olası hastalıkları ve bunlarla ilişkili hastane bölümlerini belirler. Böylelikle, kullanıcılara laboratuvar raporlarını daha iyi anlamaları ve gereken sağlık hizmetine daha hızlı erişmeleri için önemli bir destek sağlamış oluyor.
Tüm yapay zekâ modellerinin entegre edildiği, kullanıcılara özel olarak tasarlanan bu sistem, AI-Based Personal Coaching (AIPC) olarak tanımlanmaktadır. Müşteriler tarafından büyük ilgi gören AIPC, hastalık özelinde yüzlerce soruya cevap verebilme yeteneğiyle değerli bir kaynak haline gelmiştir. Ancak, gelişmiş yapay zekâ modellerine rağmen, hastaların uygulamaya karşı tutumları konusunda bazı çekinceler yaşanabiliyor. Sosyo-ekonomik gelir düzeyi düşük olan hastalar, akıllı telefon kullanımının az olması sebebiyle hastalıklarını telefon üzerinden yönetme konusunda isteksiz olabiliyor.
Albert Health, tedavi yöntemlerini destekleyen ya da onların alternatifi olarak sunulan, hastalıkların önlenmesi, tedavi edilmesi ve yönetilmesine yardımcı olan dijital tabanlı sağlık çözümleri sunan bir dijital sağlık şirketidir. Şirket, klinik olarak kanıtlanmış değerleri ve ekonomik faydaları ile dikkat çeken sağlık çözümlerinin tıpkı bir ilaç gibi reçete edilebilir ve geri ödenebilir olması yolunda çalışmalarını sürdürüyor. Bu çözümler, sağlık sektöründe yenilikçi yaklaşımlar sunarak, hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor. Albert Health’in odaklandığı bu yenilikçi dijital sağlık uygulamaları, sağlık sektöründe yeni bir dönemi temsil ediyor.
Bir yanıt yazın