Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) yayımladığı son rapor, sera gazı emisyonlarının küresel ısınmayı hızlandırdığına dair endişeleri yeniden alevlendirdi. BM raporuna göre, ülkelerin mevcut taahhütleri doğrultusunda ilerlenirse bu yüzyıl içinde dünya sıcaklıklarında 2,6 santigrat derece ya da daha fazla artış görülebilir. Bu denli yüksek bir sıcaklık artışı, yaşamsal risk taşıyan aşırı hava olaylarının daha sık yaşanmasına yol açacak.
2025 yılında Brezilya’da gerçekleşecek COP30 konferansı öncesinde, BM üye ülkelerinin güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanlarını (NDC) sunmaları bekleniyor. NDC’ler, her ülkenin sera gazı emisyonlarını azaltma planlarını içeriyor. Bu planların en önemli hedefleri, Paris Anlaşması ile belirlenen küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlamak ve daha kötü senaryoda 2 dereceyi geçmemesini sağlamak. UNEP raporunda, Paris Anlaşması hedeflerine teknik olarak ulaşmanın mümkün olduğu belirtiliyor ancak gereken emisyon azaltımlarının sağlanabilmesi için çok daha büyük adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor.
Rapor, 2030 yılına kadar güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi kullanımının artırılmasının toplam emisyon azaltım potansiyelinin yüzde 27’sini, 2035’e kadar ise yüzde 38’ini sağlayabileceğini örnek olarak sunuyor. Ormanların korunması konusunda atılacak adımların ise her iki yılda da yüzde 20 oranında katkı yapabileceği ifade ediliyor.
BM Çevre Programı Direktörü Inger Andersen, raporun ön sözünde “Her bir derece azalması, hayat kurtarmak, ekonomileri korumak, çevresel zararı önlemek, biyolojik çeşitliliği muhafaza etmek ve aşırı ısınma durumunda hızlı bir geri çekilme sağlamak anlamına geliyor” diyerek aciliyetin altını çiziyor.
BM raporu uluslararası iş birliğinin önemine dikkat çekiyor
BM raporu, uluslararası iş birliğinin, hükümetlerin iklim taahhütlerinin ve finansal katkıların iklim hedeflerine ulaşmada hayati önemde olduğunu belirtiyor. Özellikle en fazla emisyon üreten ülkeler arasında yer alan G20 üyelerinin, 1,5 veya 2 derecelik sıcaklık artışı hedeflerine ulaşılması için en büyük çabayı göstermeleri gerekeceği ifade ediliyor.
BM’nin bu uyarısı yeni değil; son yıllarda yayınlanan her bir BM emisyon raporunda benzer şekilde iklim krizine dair endişeler dile getiriliyor. Buna ek olarak, bu yıl başında yayımlanan başka bir raporda dünya çapındaki karbon emisyonlarının yüzde 80’inden yalnızca 57 şirketin sorumlu olduğu açıklanmıştı.
BM’nin yıllık olarak yayımladığı emisyon raporları, küresel ısınmayı kontrol altına almak için gereken acil önlemlere işaret etmeye devam ederken, hükümetlerin somut adımlar atması gerektiği vurgulanıyor.
Bir yanıt yazın