Eylül ayları iPhone kullanıcıları için ayrı bir önem taşır. Çünkü bu ay içinde çıkan yeni iOS güncellemesi telefonlarına yeni özellikler ve görünüm kazandırır. Apple, güncelleme desteğini sunduğu telefon yelpazesini geleneksel olarak geniş tuttuğu için, bu yeniliklerden yararlanan kullanıcı sayısı epey fazladır. Bu yıl iOS 18 ile Apple, hem özellik hem de görünüş açısından dikkate değer yenilikler sunuyor. Bu yaz başında WWDC 2024’te ön gösterimi yapılan iOS 18, bugün, yani 16 Eylül itibarıyla son kullanıcılarla buluşmaya başladı. iOS 18 inceleme yazısı ve videosunda, bu yeni işletim sistemi sürümüyle birlikte iPhone sahiplerine sunulan yeniliklere yakından bakıyoruz.
Ana Ekran ve Kilitli Ekran
iOS 18, kullanıcılara Ana Ekran ve Kilitli Ekran üzerinde daha geniş özelleştirme seçenekleri sunarak iPhone deneyimini daha kişisel hâle getiriyor. Kullanıcılar, artık ana ekranda boş alan bırakabiliyor, simge boyutlarını değiştirebiliyor ve simgeleri karanlık moda geçirebiliyor. Bu özellikler, Apple’ın uzun zamandır kullanıcı taleplerine yanıt verdiği yenilikler arasında yer alıyor. Özellikle duvar kağıdının belirli kısımlarını, örneğin çocuğunuzun veya evcil hayvanınızın yüzünü, daha görünür hâle getirme fikri oldukça dikkat çekici görünüyor.
Simge özelleştirmesi, yalnızca Ana Ekran ile sınırlı kalmıyor. Uygulama Arşivi, klasörler ve Spotlight araması da bu değişikliklerden etkileniyor. Bu, her odak modu aktif olduğunda bile simge ayarlarının sabit kalacağı anlamına geliyor. Yani, kullanıcı hangi odak modunda olursa olsun, simgeler aynı şekilde görünecek. Simge boyutlarının büyütülmesiyle birlikte metin etiketleri de gizlenebiliyor, bu da minimalist bir tasarım sunuyor ancak bazı uygulamaların tanınmasını zorlaştırabiliyor.
Karanlık mod simgeleri, iOS 18 ile gelen en dikkat çekici yeniliklerden biri. Bu simgeler, normalde parlak renklerle sunulan simgelerin karanlık bir versiyonunu içeriyor. Apple’ın bu değişikliği, daha önce hiçbir zaman alternatif simge seçenekleri sunmayan şirket için oldukça büyük bir adım. Üçüncü taraf uygulamalar da otomatik olarak bu karanlık tema ile uyumlu hâle getiriliyor. Ancak bazı uygulamalarda bu karanlık mod simgeleri geliştirici tarafından optimize edilmediğinde, görsel açıdan istenmeyen sonuçlar da ortaya çıkabiliyor.
Karanlık mod ve temalar konusunda titiz olan kullanıcılar, genellikle Apple’ın parlak beyaz simgelerinden şikayetçiydi. Bu nedenle birçok kullanıcı, Kestirmeler uygulamasını kullanarak kendi özel simge setlerini oluşturuyordu. Ancak iOS 18 ile bu süreç fazlasıyla basitleştirildi. Simgelere otomatik olarak karanlık mod uygulanıp, ardından bir renk filtresi eklenerek tek renk tonunda bir tema elde edilebiliyor. Bu özellik, kullanıcıların Ana Ekran’ı daha estetik hâle getirmelerini kolaylaştırıyor.
Simgelere uygulanan renk filtresi ilk başta basit gibi görünse de Apple, geliştiricilere simgeleri katmanlı olarak tasarlama imkanı da sundu. Böylece, renk filtresinin daha etkili olduğu ve simgelerin daha şık göründüğü bir arayüz sağlanabiliyor. Bunun yanı sıra, karanlık ve aydınlık simgeler günün saatine göre otomatik olarak değiştirilebiliyor. Örneğin, geceleri karanlık mod aktifken gündüzleri aydınlık mod devreye giriyor. Ayrıca, duvar kağıdını karartmak için kullanılabilecek bir güneş simgesi de mevcut.
Kilitli Ekran’a gelen yenilikler, her ne kadar sınırlı gibi görünse de kullanıcılar için oldukça işlevsel değişiklikler sunuyor. iPhone X’dan bu yana Kilit Ekranı’nda bulunan el feneri ve kamera butonları, artık kullanıcılar tarafından değiştirilebiliyor. Bu sayede kullanıcılar, sık kullandıkları uygulamaları doğrudan Kilitli Ekran’a ekleyebiliyor ve bunlara kolayca erişebiliyor. Örneğin, kamera yerine bir hesap makinesi uygulamasını yerleştirip daha pratik bir kullanım sağlayabilirsiniz. Ya da benim gibi, hoşunuza giden parçaların ne olduğunu öğrenmek için sıklıkla Shazam’lıyorsanız, bu kestirmeyi Kilitli Ekran’a ekleyebilirsiniz.
Bu değişikliklerin getirdiği en büyük zorluklardan biri, yıllar boyunca var olan alışkanlıkların terk edilmesi olabilir. Özellikle el feneri ve kamera butonlarının yıllardır aynı yerde olması, kullanıcıların bu düğmelerin yerini değiştirdiklerinde uyum sürecini zorlaştırabilir. Yeni düzenlemelere alışmak zaman alabilir, ancak zamanla bu daha özelleştirilebilir düzenin daha fazla kullanıcının işine geleceğini düşünüyorum. Özellikle Kilitli Ekran’da farklı kısayollar oluşturmak, günlük işlerinizi hızlandırabilir.
Kilitli Ekran’daki buton özelleştirmeleri, Odak modlarına da entegre edildi. Bu sayede, farklı odak modlarına göre Kilitli Ekran kısayol tuşlarını değiştirebilirsiniz. Örneğin, Kişisel odak modundayken kamera yerine bir e-posta uygulaması kısayolu, Çalışma amacıyla oluşturduğunuz özel odak modundayken ise hesap makinesi kısayolu kullanılabilir.
Denetim Merkezi
iOS 18 ile Denetim Merkezi, kullanıcıların isteğine göre özelleştirilebilen çok sayfalı bir araç olarak yeniden tasarlandı. Artık sistem özellikleri ve üçüncü parti uygulamalar için farklı boyutlarda simgeler ve kontroller eklenebiliyor. Bu yeni yapı, Denetim Merkezi’ni daha işlevsel hale getiriyor ve kullanıcılara cihazlarını kişiselleştirme konusunda daha fazla esneklik sunuyor. Özellikle hızlı erişim imkanıyla öne çıkan bu özellik, günlük kullanımda kolaylık sağlıyor.
Denetim Merkezi’nin yeni düzeni, Ana Ekran, Kilitli Ekran ve Bugün Görüntüsü gibi diğer erişim noktalarıyla bazı benzerlikler taşısa da farklı bir deneyim sunuyor. Her zaman tek bir kaydırma hareketiyle ulaşılabilir olması, Denetim Merkezi’ni özelleştirme seçenekleri açısından benzersiz kılıyor. Kullanıcılar bilgiye ve denetimlere anında ulaşabiliyor. iOS 18, bu açıdan daha pratik bir deneyim sunuyor.
Kullanıcılar, sistem denetimlerini diledikleri gibi yeniden düzenleyebiliyor. Araç takımı boyutlarını ayarlayarak, bir araç takımını tek bir blok halinde ya da tüm sayfayı kaplayacak şekilde genişletebiliyorlar. Böylece Denetim Merkezi, her kullanıcının ihtiyacına göre farklı biçimlerde düzenlenebiliyor.
Bir sayfa dolduğunda, yeni bir sayfa oluşturabilirsiniz. Bu şekilde en fazla 10 sayfaya kadar çıkılabiliyor. Bu sayfalara erişmek ise çok kolay, üst sol köşeden aşağı kaydırarak tüm sayfalar arasında hızla geçiş yapılabiliyor. En çok kullandığınız denetimleri her an ulaşılabilir bir şekilde düzenleyebilirsiniz. Aynı zamanda bir sayfada en sık kullandığınız kontrolleri, diğer bir sayfada Ev kontrollerini gruplandırabilirsiniz.
Üçüncü taraf uygulamalar da bu alana eklenebiliyor. Bu durum, deneyimin daha da kişiselleştirilmesini sağlıyor. Örneğin, Instagram veya X gibi sık kullandığınız uygulamaların belirli kontrollerini de burada görebileceksiniz.
Değişiklikler kulağa hoş gibi görünse de, sayfalar doldukça, her şeyin yerli yerinde olmasını sağlamak biraz karmaşık bir bulmacaya dönüşebiliyor. Simgeleri organize etmek konusunda, iOS 18’in ilk beta sürümlerinde biraz zorluk yaşanıyordu. Yanlış bir hareket, tüm sayfanın düzenini bozabiliyor, her şeyi yeniden düzenlemek zorunda kalabiliyordunuz. Neyse ki Apple, iOS 18’in final sürümüyle birlikte denetimlerin titreme efekti vermesinden vazgeçmiş ve denetimlerin aynı sayfa içinde veya sayfalar arasında sürükle-bırak yöntemiyle taşınmasını kolaylaştırmış.
Fotoğraflar
Apple, iOS 18 ile birlikte Fotoğraflar uygulamasında sekmeli arayüzden vazgeçerek bütünleşik bir tasarıma geçiş yapıyor. Bu yeni görünüm ilk başta biraz karmaşık gelebilir, ancak kullanım açısından birçok faydalı düzenleme ve özelleştirme imkanı sağlıyor. Tüm işlevleri tek bir ekranda görerek bunlara daha kolay erişim sağlayabilirsiniz. Özellikle önceki sürümlerde gizli kalan bazı özellikler, bu yeni tasarımla daha ön plana çıkarılıyor.
Birçok kullanıcının Fotoğraflar uygulamasını, sadece fotoğrafları çekim sırasına göre sıralanmış olarak görüntüleme aracı olarak kullandığı gözlemleniyor. Uygulamanın diğer sayfaları çoğunlukla göz ardı ediliyordu ve sadece silinmiş bir fotoğrafı geri getirmek için kullanılıyordu. Bu yeni birleştirilmiş tasarım, daha önce gizli kalan “Anılar” ve “Harita” gibi işlevleri öne çıkararak kullanıcıların farkındalığını artırmayı amaçlıyor. Bu şekilde, uygulamanın tüm özelliklerine erişmek kolaylaşacaktır.
Ana arşiv görünümünde kaydırma yaparak kişisel anılar ve koleksiyonlar görüntülenebiliyor. Bunun yanı sıra yüzler, evcil hayvanlar, seyahatler ve albümler gibi çeşitli kategorilere göre sıralama seçenekleri de bu sayfanın alt kısmında yer alıyor. Bu yeni düzenleme, fotoğrafların daha kolay organize edilmesine ve kullanıcıların istedikleri içeriklere daha hızlı ulaşmalarına yardımcı oluyor. Özellikle yüz ve evcil hayvanlara dayalı sıralama seçenekleri dikkat çekiyor.
Önceki Fotoğraflar uygulamasında bulunan tüm işlevler, iOS 18’de hâlâ mevcut. Ancak yeni arayüze alışmak biraz zaman alabilir. Kullanıcılar, uygulamayı kendi kullanım senaryolarına göre özelleştirerek en iyi şekilde faydalanabilirler. Yine de, şimdilik özelleştirme seçeneklerinin sınırlı olduğu hissediliyor ve bu durum bazı kullanıcılar için hayal kırıklığı yaratabilir.
Apple’ın Fotoğraflar uygulamasına Odak Filtreleri eklemesi oldukça ilginç olabilir. Örneğin, İş odak modunda sadece ekran görüntülerini ve belgeleri, Kişisel modda ise insanları ve mekanları göstermek gibi filtreler eklenebilir. Ayrıca, Fitness odak modunda sadece yiyeceklerle ilgili fotoğrafları görüntüleyebilme seçeneği de kullanıcılar için faydalı olabilir. Bu tarz filtreleme özellikleri, kullanıcı deneyimini daha da kişiselleştirebilir.
Arama motoru da şimdi daha verimli şekilde çalışıyor. Fotoğraflar içindeki nesne veya kişilere göre, aynı zamanda zaman veya mekan gibi tanımlayıcıları kullanarak fotoğrafları kolayca bulmanız mümkün olacaktır. Sağ üst köşedeki profil resmine tıklattığınızda ise, Fotoğraflar uygulamasının temel ayarlarına kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
iOS 18 ile birlikte Fotoğraflar uygulamasının arayüzünde yapılan bu yeni düzenlemeler, önceki sürümlerdeki işlevlerin daha kolay bulunmasını sağlıyor ve fotoğrafların organize edilmesini basitleştiriyor. Ancak, yeni tasarıma alışmak ve özelleştirme seçeneklerinin artırılması, uygulamanın tam potansiyeline ulaşması için zaman alabilir.
Mesajlar
Apple, iOS 18 ile Mesajlar uygulamasına birçok yeni özellik ekledi, ancak bu yeniliklerin çoğu yalnızca belirli bir kullanıcı kitlesi tarafından kullanılacak gibi görünüyor. Tapback’lerin büyük bir güncelleme alması ve mesajları daha sonra gönderme özelliği bu yenilikler arasında öne çıkıyor. Fakat diğer özellikler, geniş bir kullanıcı kitlesi tarafından fark edilmeyebilir. Yine de Apple, kullanıcılarına daha fazla seçenek sunarak mesajlaşma deneyimini zenginleştirmeyi amaçlıyor.
Önceden yalnızca sınırlı ve renksiz tepki seçeneklerine sahip olan Tapback’ler, artık herhangi bir emoji ile özelleştirilebiliyor. Bu, mesajlara daha fazla kişiselleştirme eklenmesine olanak tanıyor ve kullanıcılar açısından oldukça basit bir kullanım sunuyor. Arayüzdeki bu yenilik, kullanıcıların günlük mesajlaşma alışkanlıklarına hızlıca adapte olacaktır. Emojilerle tepki verme, mesajlaşmayı daha eğlenceli hale getirecek.
Mesajları daha sonra gönderme özelliği ise özellikle ileri düzey kullanıcılar için kullanışlı bir seçenek. Bu özellik, kullanıcıların bir mesajı yazıp gelecekteki bir tarih ve saate programlamasına imkan tanıyor. Önümüzdeki iki hafta içinde planlanan bir zamanda mesajın otomatik olarak gönderilmesi sağlanabiliyor. Bu da iş kullanıcıları ve programlı mesaj göndermeyi sevenler için önemli bir kolaylık sunacaktır.
Metin formatlama ve metin efektleri, iOS 18 ile Mesajlar uygulamasına gelen diğer dikkat çekici yenilikler arasında. Çarpma, sertçe ve hafifçe gibi metin efektleri, mesajları daha dinamik hale getirse de, bu özelliklerin ne kadar benimseneceği belirsiz. Teknoloji meraklıları için eğlenceli bir detay olabilir, ancak geniş kitlelerin bu efektlere ne kadar ilgi göstereceği soru işareti. Yine de, efektlerin öneri çubuğunda belirgin şekilde sunulması, kullanıcıların bu özellikleri keşfetmesini kolaylaştırabilir.
Mesajlar uygulamasındaki en büyük güncellemelerden biri de RCS desteği oluyor. Uyumlu cihazlar ve ağlar arasında yeşil balonlu SMS mesajları artık RCS’ye yükseltilecek. Bu yeni standart, daha yüksek çözünürlüklü fotoğraf ve video paylaşımını, yazma göstergelerini ve Tapback tepkilerini mümkün kılacak.
Apple’ın RCS’yi tam anlamıyla nasıl entegre edeceği henüz net değil, çünkü bu teknoloji hala gelişim aşamasında. Ancak RCS, mesajlaşma deneyimini daha modern ve etkileşimli hale getirme potansiyeli taşıyor. iOS 18 ile bu teknolojiye verilen destek, gelecekte Apple’ın mesajlaşma platformunda köklü değişiklikler yaratabilir. Türkiye’deki operatörler de RCS desteği sunuyor. Bu, iPhone’lara yönelik Mesajlar için daha fazla pazarlama imkanı da sunabilir.
Parolalar
Apple, iOS 18 ile bağımsız bir Parolalar uygulaması sunarak, giriş ve şifre yönetimini daha basit hale getirdi. iCloud Anahtar Zinciri uzun zamandır şifreleri depolama imkanı sunuyordu, ancak bu verilere Ayarlar uygulaması içinde ulaşmak biraz zahmetliydi. iOS 18 ile bu durum değişti ve artık şifre oluşturma ve yönetimi çok daha kolay hale geldi. Kullanıcılar, web siteleri ve uygulamalar için şifrelerini hızla oluşturup düzenleyebiliyor.
Parolalar uygulaması, iOS 18 güncellemesi yapıldığında otomatik olarak yükleniyor. Uygulamanın arayüzü oldukça basit ve kullanıcıların ihtiyaç duydukları bilgilere hızlıca ulaşabilmeleri için üstte bir arama çubuğu bulunuyor. Daha önce iCloud Anahtar Zinciri’ni kullananlar, Face ID veya Touch ID ile kimlik doğrulaması yaptıktan sonra tüm kayıtlı giriş ve şifrelerine erişebiliyor. Ayrıca, şifreler, girişler, iki faktörlü doğrulama kodları, Wi-Fi şifreleri ve güvenlik uyarıları için ayrı bölümler mevcut.
Uygulamanın her bir bölümüne dokunarak listeyi görüntüleyebilir ve bir girişe tıkladığınızda şifre ve giriş bilgilerini görebilirsiniz. Her girişte web sitesi adı, kullanıcı adı, şifre, doğrulama kodu, girişin kullanıldığı web siteleri ve notlar için alanlar bulunuyor. Ayrıca, tek dokunuşla şifreyi değiştirme seçeneği de mevcut. Uygulamanın düzeni, iOS 18’deki Ayarlar menüsünde yer alan Şifreler bölümüne oldukça benziyor.
Parolalar uygulamasına yeni bir giriş eklemek son derece kolay. Ana ekrandaki “+” butonuna dokunarak yeni bir giriş oluşturabilir, web sitesi adı ve kullanıcı adını ekleyip, otomatik olarak oluşturulan şifreyi kopyalayarak kaydedebilirsiniz. Ayrıca, mevcut bir girişi düzenlemek isterseniz, ilgili bölüme girip “Düzenle” seçeneğini kullanarak notlar ekleyebilir, şifre değiştirebilir veya doğrulama kodu ekleyebilirsiniz. Safari veya bir uygulamada yeni bir giriş oluşturduğunuzda, iCloud Anahtar Zinciri bu bilgileri otomatik olarak Şifreler uygulamasına ekler.
Bir şifreyi değiştirmek için Şifreler uygulamasında arama yaparak ilgili girişi bulabilir ve “Parolayı Değiştir” seçeneğine tıklayabilirsiniz. Bu seçenek sizi, şifreyi değiştirmek istediğiniz web sitesine yönlendirir. Ancak, şifre değiştirme sürecini sitede kendiniz başlatmanız gerekecek. Bu özellik, kullanıcıların şifrelerini güncel tutmalarını kolaylaştırıyor.
Bir şifreyi silmek de oldukça basit bir işlem. “Tümü” bölümünden ilgili şifreyi bulabilir ve sola kaydırarak silme seçeneğini getirebilirsiniz. Aynı zamanda bir girişin içine girip “Düzenle” menüsünden de şifreyi silebilirsiniz. Birden fazla şifreyi silmek için üstteki “Seç” aracını kullanarak, silmek istediğiniz şifreleri seçip topluca silebilirsiniz. Silinen şifreler 30 gün boyunca “Silinenler” klasöründe tutulur ve buradan da kalıcı olarak silinebilir.
İki faktörlü doğrulama kodları, Parolalar uygulamasında kullanılabilen bir diğer önemli özellik. Ana arayüzde yer alan “Kodlar” bölümüne dokunarak iki faktörlü doğrulama ekleyebilirsiniz. QR kodu taratarak ya da kurulum anahtarı girerek doğrulama kodunu kaydedebilir ve bu kodu istediğiniz zaman uygulama veya siteye giriş yapmak için kullanabilirsiniz. Bu, kullanıcıların güvenliğini artıran etkili bir özellik olarak öne çıkıyor.
Geçiş anahtarları, şifrelerin yerini alan ve giderek daha fazla web sitesi tarafından tercih edilen güvenlik yöntemi olarak öne çıkıyor. Şifrelerden daha güvenli olan bu yöntem, Face ID veya Touch ID kullanarak hesaplara giriş yapmayı sağlıyor. Geçiş anahtarları, bir kriptografik anahtar çifti kullanıyor ve özel anahtarlar sadece cihazda saklanarak kimlik avı gibi saldırılara karşı koruma sağlıyor. Parolalar uygulamasında geçiş anahtarları ayrı bir bölümde depolanıyor.
Şifre paylaşımı, iOS 18’de tanıtılan başka bir önemli özellik. Parolalar uygulaması, güvenilir kişilerle belirli şifreleri paylaşmanızı sağlıyor. Aile üyeleri veya arkadaşlar için bir grup oluşturabilir ve bu grup üyeleriyle şifrelerinizi paylaşabilirsiniz. Grup üyeleri de kendi şifrelerini ekleyebilir ve herkes grup içindeki şifrelere erişebilir. Ayrıca, AirDrop ile yüz yüze şifre paylaşma özelliği de mevcut.
Notlar
iOS 18 ile Apple Notlar uygulaması iki dikkat çekici özellikle güncellendi: Matematik notları ve sesli notlar. Bu yenilikler, not alma deneyimini daha zengin ve işlevsel hale getirmeyi amaçlıyor. Matematik notları, iPhone kullanıcılarına temel matematik denklemlerini hızlıca yazma ve çözümlerini anında görme imkanı sunuyor. Her ne kadar iPhone’daki bu özellik, iPad’deki kadar donanımlı olmasa da, özellikle basit işlemler için pratik bir kullanım sağlıyor. Bu sayede kullanıcılar, denklemleri başka bir uygulamaya geçmeden doğrudan notları içinde çözebiliyor.
Sesli Notlar’ın Apple Notlar’a entegrasyonu, kullanıcıların not alma alışkanlıklarını değiştirebilecek önemli bir gelişme. Artık not alırken aynı zamanda ses kaydı yapmak mümkün hale geliyor. Bu özellik, özellikle toplantılar, dersler veya önemli görüşmeler sırasında büyük bir avantaj sunuyor. Yazılı notları ses kayıtlarıyla destekleyebilmek, kullanıcıların detayları kaçırma ihtimalini azaltırken daha kapsamlı bir not tutma deneyimi sağlıyor.
Apple, sesli notlar özelliğini sadece kayıtla sınırlı tutmayarak, kaydedilen seslerin otomatik olarak metne çevrilmesini mümkün kıldı. Bu transkripsiyon özelliği sayesinde, sesli notlar hızlıca metin haline getiriliyor ve bu metinler notlar arasında aranabilir hale geliyor. Bu, kullanıcıların uzun ses kayıtlarında aradıkları bilgiyi kolayca bulabilmesini sağlıyor. Örneğin, bir ders kaydında geçen önemli bir cümleyi notlarda hızlıca bulmak mümkün hale geliyor.
Bu yeniliklerin en dikkat çekici yanı, ses kayıtlarının otomatik olarak notlara eklenmesi ve daha sonra metin olarak düzenlenebilmesi. Kullanıcılar, bu transkriptleri notlarına ekleyip gerektiğinde düzenleyebilir veya notun bir parçası haline getirebilir. Bu, özellikle iş dünyasında veya akademik çevrelerde not tutmayı daha profesyonel hale getirecektir. Ayrıca, bu özellik sayesinde kullanıcılar üçüncü taraf uygulamalara ihtiyaç duymadan Apple Notlar ile tüm işlerini halledebilir hale geliyor. Ne var ki, bu özellik henüz Türkçe dil ayarında desteklenmiyor gibi görünüyor.
Güncellemeler, her ne kadar büyük bir dönüşüm gibi görünmese de Apple Notlar’ı daha işlevsel ve kapsamlı bir araç haline getiriyor. Sesli kayıt ve matematik denklemleri gibi özelliklerle zenginleşen bu uygulama, artık daha geniş bir kullanıcı kitlesine hitap edebiliyor. Özellikle sade bir not alma uygulaması arayan kullanıcılar için Apple Notlar, üçüncü taraf alternatiflere başvurmadan tüm temel ihtiyaçları karşılayabilecek bir platform sunuyor. Bu da uygulamayı daha cazip bir seçenek haline getiriyor.
Ne var ki, bu güncellemeler ileri düzey kullanıcılar için hâlâ yetersiz olabilir. Daha gelişmiş düzenleme araçları, güçlü organizasyon özellikleri ve çoklu platform desteği arayanlar için Apple Notlar sınırlı bir seçenek olmayı sürdürüyor. Özellikle profesyonel düzeyde proje yönetimi, araştırma veya detaylı veri toplama gibi ihtiyaçları olan kullanıcılar, başka alternatiflere yönelebilir. Bu kullanıcılar için Apple Notlar, yalnızca basit işlevler sunan bir uygulama olarak kalabilir.
Apple’ın bu güncellemeleri, genel kullanıcı kitlesine hitap eden pratik çözümler sunmasına rağmen, daha profesyonel kullanımlar için daha fazla geliştirme yapması gerekebilir. Sesli notların yazıya dönüştürülebilmesi ve matematik denklemlerinin çözümü gibi özellikler, temel kullanım için oldukça işlevsel olsa da, daha kapsamlı projelerde yeterli gelmeyebilir. İleri düzey kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayacak daha detaylı özelliklerin eklenmesi, Apple Notlar’ı bu alanda rakiplerinden daha güçlü bir konuma getirebilir.
Erişilebilirlik
Apple, ürünlerinin geniş bir kullanıcı kitlesine hitap etmesini amaçlayarak erişilebilirlik özelliklerine her zaman büyük önem verir. Şirketin iOS 18 ile birlikte sunduğu yeni erişilebilirlik özellikleri, sadece engelli bireyler için değil, aynı zamanda herkesin kullanabileceği bir dizi yenilik sunuyor.
Göz Takibi özelliği, iOS 18 ve iPadOS 18 ile birlikte cihazların yalnızca göz hareketleriyle kontrol edilmesini mümkün kılıyor. Ayarlar > Erişilebilirlik > Göz Takibi yolunu izleyip kalibrasyon işlemiyle bu özelliği aktif hâle getirebilirsiniz. Ekrandaki belirli öğelere bakmak, o öğeyi seçmeyi sağlarken, bakışınızı sabit tutmak bir dokunma işlemini yerine getiriyor. Örneğin, gözlerinizle Siri’yi çağırmak ya da ses seviyesini ayarlamak bile mümkün oluyor.
Bu özellik henüz mükemmel seviyede olmasa da, özellikle büyük ekranlı cihazlarda daha başarılı sonuçlar veriyor. Kalibrasyon yapılmasına rağmen, bazı durumlarda yanlış öğelerin seçilmesi gibi sorunlarla karşılaşılıyor. Apple’ın Göz Takibi özelliğini daha çok erişilebilirlik amacıyla geliştirdiği ve teknolojiyi eğlenceli bir kullanım yerine işlevsellik üzerine kurduğu görülüyor. Özelliğin, özellikle iPad gibi daha geniş ekranlı cihazlarda gelecekte daha da iyileşmesi bekleniyor.
Müzik Dokunuşları, iPhone kullanıcılarına müzik dinlerken titreşimlerle ritmi hissetme imkanı sunuyor. Bu özellik, işitme engelli bireylerin müziği titreşim yoluyla deneyimlemelerine yardımcı oluyor. iPhone’un Taptic Engine motoru, çalan şarkının ritmine göre titreşim oluşturuyor ve bu da kullanıcıya müziği farklı bir boyutta hissetme şansı veriyor. Müzik Dokunuşları, yalnızca iPhone’larda mevcut olup, iPad’ler bu titreşim motoruna sahip olmadığı için bu özelliği kullanamıyor.
Apple Music’teki belirli şarkılarda çalışan bu özellik, henüz üçüncü taraf müzik uygulamalarıyla uyumlu değil. Ancak, Apple Music’te birçok şarkı için oldukça iyi optimize edilmiş durumda. Bazı şarkılarda daha iyi sonuçlar alınıyor, ancak bu özelliğin pil tüketimini artırabileceğini de unutmamak gerekiyor. Özelliği hızlı bir şekilde açıp kapatmak için Denetim Merkezi’ne bir kısayol eklemek mümkün oluyor.
Taşıt Hareketi Belirtileri, araç tutması yaşayan kişiler için tasarlanmış yenilikçi bir özellik olarak öne çıkıyor. Hareket halindeyken telefon veya tablet kullanmak, birçok kişi için mide bulantısı ve baş dönmesi gibi sorunlar yaratıyor. Apple, bu soruna çözüm olarak ekranda hareket eden noktalar ekliyor. Bu noktalar, aracın hareketine göre senkronize olarak kullanıcının beyin ile duyusal girdileri dengelemesine yardımcı oluyor ve böylece hareket hastalığı belirtilerini azaltıyor.
Bu özellik etkinleştirildiğinde, ekranın kenarlarında beliren noktalar aracın hızına ve yönüne göre hareket ediyor. Beyin bu hareketi algıladığı için, kullanıcılar telefonlarına daha rahat odaklanabiliyor. Taşıt Hareketi Belirtileri özelliği, Denetim Merkezi’nden açılıp kapatılabiliyor ve isterseniz bu özelliği otomatik olarak etkinleştirecek şekilde ayarlayabiliyorsunuz. Özelliğin araç içinde telefon kullanımı konusunda büyük bir rahatlık sağladığı belirtiliyor.
Vokal Kestirmeleri, Siri ile etkileşimi daha hızlı ve verimli hale getiriyor. Siri’nin “Hey Siri” komutunu kullanmadan da belirli komutları yerine getirmesini sağlayan bu özellik, dijital asistanla daha az konuşarak işleri halletmenizi sağlıyor. Örneğin, sıkça kullandığınız bir uygulamayı açmak için özel bir komut oluşturabiliyorsunuz. “Hey Siri” demek yerine, yalnızca “Netflix aç” gibi bir kısayol tanımlayarak, bu işlemi daha hızlı gerçekleştirebiliyorsunuz.
Diğer Yenilikler
iOS 18’in birçok yeni özelliği heyecan verici olsa da, pek çok kişi Apple Intelligence platformunu merak ediyor. Bu yapay zekâ platformu, Haziran 2024’te WWDC etkinliğinde duyurulmuştu. Ancak, bu özellikler henüz iOS 18 ile birlikte gelmiyor. Apple Intelligence, bu sonbaharda çıkacak iOS 18.1 ile birlikte dağıtıma çıkacak, ancak ilk olarak yalnızca Amerikan İngilizcesi desteklenecek. Türkçe dil desteği henüz olmayacak. Aynı şekilde yenilenen Siri de ilk etapta Türkçe desteği sunmayacak.
Yukarıda detaylandırdığımız yeniliklerin yanında, iOS 18’de dikkat çeken bazı küçük ama ilginç yenilikler bulunuyor. Örneğin, macOS Sonoma’da ilk kez tanıtılan Oyun Modu, iPhone’a da geliyor ve oyun oynarken daha tutarlı kare hızları sağlıyor. Ayrıca, Apple Music SharePlay ile artık daha fazla kullanıcı, HomePod, Apple TV veya Bluetooth destekli hoparlörlerden müzik dinlerken kontrolü paylaşabiliyor. Bu da müzik dinlemeyi daha eğlenceli ve interaktif hale getiriyor.
Günlük uygulaması, kullanıcıların günlük hedeflerini takip etmesine yardımcı oluyor ve geçmiş girdileri arayıp sıralamayı kolaylaştırıyor. Günlük tutma alışkanlığı olanlar için oldukça kullanışlı bir araç haline geliyor. Takvim uygulaması da bu güncellemede daha kullanışlı hale geliyor. Artık hatırlatıcılardan gelen görevleri ve etkinlikleri aynı ekranda gösterebiliyor. Bu sayede, kullanıcılar hem planlarını hem de yapılacaklar listelerini tek bir yerde görerek daha verimli bir şekilde zamanlarını yönetebiliyorlar.
iOS 18 ile birlikte iPhone’un yerleşik el feneri işlevi daha da geliştiriliyor ve özellikle Dynamic Island bulunan modellerde kullanıcı deneyimi iyileştiriliyor. Daha önce sadece kilit ekranındaki açma/kapatma tuşu ve Kontrol Merkezi’nde dört parlaklık seviyesi ile sınırlı olan el feneri, şimdi ışık genişliğini de ayarlama imkanı sunuyor. Dynamic Island üzerinden yeni bir arayüz ile el feneri parlaklığını yukarı-aşağı kaydırarak, ışık genişliğini ise sola-sağa kaydırarak ayarlayabiliyorsunuz. Siri ile de el fenerini açıp kapatabileceğiniz bu yeni sistemde, el feneri simgesi Dynamic Island’da kalmaya devam ediyor. Ayrıca, önceki iOS sürümlerinde olduğu gibi dört parlaklık seviyesiyle sınırlı kalmayıp daha fazla parlaklık seviyesi arasında pürüzsüz bir geçiş yapabiliyorsunuz.
Sonuç
iOS 18 ile Apple, iPhone kullanıcılarına birçok yenilik ve geliştirilmiş özellik sunuyor. Bu sürüm, Ana Ekran ve Kilitli Ekran özelleştirmelerinden, Denetim Merkezi’nde çok daha geniş kişiselleştirme seçeneklerine kadar geniş bir yelpazede kullanıcı deneyimini iyileştiriyor. Ayrıca, Fotoğraflar ve Mesajlar uygulamalarında yapılan değişiklikler ile daha kişisel, işlevsel ve etkili bir kullanım sağlanıyor. Özellikle Karanlık Mod ve simge özelleştirmeleri, kullanıcıların iPhone’larını daha estetik ve kendilerine uygun bir şekilde kullanmalarına olanak tanıyor.
Denetim Merkezi’ndeki yeni çok sayfalı düzen, kullanıcıların günlük kullanımını kolaylaştırırken, sık kullanılan uygulamalara ve ayarlara daha hızlı erişim imkanı sunuyor. Özellikle büyük ekranlı iPhone’lar için geliştirilmiş Göz Takibi özelliği ve araç tutmasını engelleyen Taşıt Hareketi Belirtileri gibi erişilebilirlik özellikleri, Apple’ın herkes için daha kapsayıcı bir teknoloji geliştirme vizyonunu destekliyor. iOS 18 ayrıca, Parolalar uygulamasıyla güvenlik ve şifre yönetimi alanında da kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyor.
Genel olarak, iOS 18 hem görsel hem de işlevsel olarak birçok yenilik getiriyor. Ancak en büyük yeniliklerden biri olan Apple Intelligence platformunun, iOS 18.1 güncellemesiyle gelmesi bekleniyor. Yapay zeka odaklı bu özellikler, gelecekteki sürümlerde daha da geliştirilerek kullanıcılara sunulacak. Özellikle Apple Intelligence’ın iOS ekosistemine entegrasyonuyla birlikte iPhone’lar, daha akıllı ve etkileşimli bir hale gelecek. Ne var ki, Türkçe için desteğin olmaması, Apple Intelligence ve yeni Siri’nin kullanımını kısıtlayacaktır. Yine de, mevcut yenilikler ve kullanıcı dostu özellikler sayesinde iOS 18, iPhone deneyimini daha kişisel ve işlevsel bir noktaya taşıyor.
Bir yanıt yazın