Tıbbi cihaz üreticisi Masimo, geçtiğimiz hafta Google ve Qualcomm ile yaptığı yeni anlaşmalarla dikkatleri üzerine çekti. Şirket, biyosensör teknolojisini Qualcomm’un çiplerine ve Google’ın Wear OS platformuna entegre etmek için bir iş birliğine gitti. Anlaşma, Apple’ın ABD’de satılan son nesil akıllı saatlerinde kanda oksijen düzeyi ölçüm özelliklerinin bulunmamasına yol açan patent davasının gölgesinde gerçekleştiği için de dikkat çekici bir hâle geliyor.
Masimo’nun bu hamlesi, dışarıdan bakıldığında şirketin Apple’a karşı bir avantaj elde etme girişimi olarak görünebilir. Ancak Masimo CEO’su Joe Kiani, bu anlaşmaların arkasında daha büyük bir vizyonun olduğunu belirtiyor. Kiani, Qualcomm ve Google ile yapılan iş birliğinin temel amacının, giyilebilir cihazlarda sürekli ve doğru sağlık takibi sağlamak olduğunu ifade etti. Qualcomm’un akıllı saat çiplerine entegre edilecek Masimo teknolojisi, kullanıcılara doğru kan oksijen (SpO2) ölçümü, uyku apnesi ve uyku analizi gibi tıbbi anlamda güvenilir veriler sunmayı hedefliyor.
Kiani ayrıca, Masimo’nun FDA onaylı bir teknolojiye sahip olmasının önemli bir avantaj olduğunu vurguladı. FDA onayı, Masimo’nun sunduğu sağlık verilerinin doğruluğunu garanti eden önemli bir faktör. Çoğu tüketici odaklı akıllı saatte bulunan kan oksijen sensörleri, genellikle wellness özellikleri olarak sunuluyor ve ciddi tıbbi kararlar için kullanılmıyor. Ancak Masimo, bu teknolojinin tıbbi anlamda da güvenilir olduğunu ve bu doğruluğun tüm sektör genelinde standart hale gelmesini sağlamak istediklerini belirtiyor.
Masimo’nun yeni akıllı saati: Freedom
Masimo’nun giyilebilir teknoloji dünyasına yönelik bu adımları, yalnızca Qualcomm ve Google ile yapılan anlaşmalarla sınırlı değil. Şirket, ayrıca kendi Wear OS tabanlı akıllı saati üzerinde de çalışıyor. CES 2024’te tanıtılan ve “Freedom” adı verilen bu saat, Masimo’nun biyosensör teknolojisini doğrudan tüketicilere sunmayı hedefliyor. Bu, Masimo’nun sağlık teknolojilerinde elde ettiği başarıyı doğrudan pazara yansıtma çabası olarak değerlendirilebilir.
Masimo’nun sağlık alanındaki köklü geçmişi ve FDA onaylı teknolojileri, şirketin bu sektörde güçlü bir yer edinmesine yardımcı oluyor. Kiani, anlaşmalar kapsamında yalnızca kendi teknolojilerinin doğruluğunu garanti etmekle kalmayacaklarını, aynı zamanda iş ortaklarının da FDA düzenlemelerine uyum sağlamalarına yardımcı olacaklarını belirtti. FDA onay süreci, genellikle uzun ve kaynak gerektiren bir süreç olduğu için bu konuda rehberlik sunmak, teknoloji şirketleri için önemli bir avantaj olabilir.
Masimo’nun bu hamleleri, giyilebilir teknolojilerde sağlık verilerinin doğruluğunun önemini vurgularken, pazarın genel yapısını da değiştirebilir. Apple, Masimo’nun teknolojisini lisanslamayı reddettiği için ABD pazarında kan oksijen sensörlerine sahip Apple Watch modelleri bulunmuyor. Bu durum, en erken 2028 yılına kadar çözüme kavuşmayabilir. Ancak, Qualcomm ve Wear OS iş birliği ile diğer akıllı saat üreticilerinin Masimo’nun biyosensör teknolojisini kullanarak kan oksijen sensörlerini cihazlarına eklemeleri bekleniyor.
Bir yanıt yazın