Meta, Facebook, Instagram ve Threads’teki üçüncü taraf doğrulama hizmetlerini kaldırarak, X platformunun (eski adıyla Twitter) ilham kaynağı olan Topluluk Notları programını devreye alacağını duyurdu. Şirket ayrıca güven ve emniyet ekiplerini Kaliforniya’dan Teksas’a taşımayı planlıyor.
Meta’nın yeni politika şefi Joel Kaplan tarafından yapılan açıklamada, bu değişikliklerin platformların içerik denetiminde daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesini sağlayacağı belirtildi. Kaplan, X’teki modelin başarılı olduğunu ve benzer bir uygulamanın Meta platformlarında da etkili olabileceğini savundu.
Meta, Topluluk Notları özelliğini önümüzdeki birkaç ay içinde ABD’de kullanıma sunacağını açıkladı. Bu yeni özellik, paylaşımlar üzerinde tam ekran uyarılar yerine daha az dikkat çekici bir etiket gösterecek ve gönderiler hakkında ek bilgi sunacak. Meta, Topluluk Notları’nın farklı bakış açılarına sahip topluluk üyelerinin fikir birliği ile çalışacağını, bu sayede önyargılı değerlendirmelerin önüne geçileceğini belirtti.
Şirket, bu hamlenin, platformlarda “zararsız içeriklerin” gereğinden fazla sansürlenmesi ve hesap kısıtlamalarına geç yanıt verilmesi gibi şikayetlere çözüm getirmeyi amaçladığını ifade etti.
Meta, içerik politikalarında bazı kısıtlamaları da gevşeteceğini duyurdu. Göç ve cinsiyet kimliği gibi konulardaki mevcut sınırlamalar kaldırılırken, siyasi içerikler daha kişiselleştirilmiş bir yaklaşımla yeniden kullanıcılara sunulacak. Buna ek olarak, güvenlik ve emniyet ekipleri Kaliforniya’dan Teksas ve diğer ABD lokasyonlarına taşınacak, ancak Meta’nın genel merkezi Kaliforniya’da kalmaya devam edecek.
Meta otomatik moderasyon sistemlerini kullanmayı sürdürecek
Platformlarda otomatik moderasyon sistemleri kullanılmaya devam edecek olsa da, bu sistemler daha çok terörizm, çocuk istismarı, dolandırıcılık ve uyuşturucu gibi ciddi politika ihlallerine odaklanacak. Daha hafif ihlaller ise topluluk üyeleri tarafından rapor edilmediği sürece Meta’nın müdahalesi dışında kalacak.
Meta, bu değişikliklerin şirketin CEO’su Mark Zuckerberg’in Georgetown konuşmasında açıkladığı ifade özgürlüğü taahhüdüne dönme çabası olduğunu belirtti. Meta, kullanıcıların seslerini duyurma yetilerini etkileyen politikaların ve sistemlerin gözden geçirileceğini ve yanlış yaptıklarında yaklaşımı değiştirme konusunda alçakgönüllü olacaklarını söyledi.
Meta’nın bu yeni moderasyon stratejisi, hem içerik denetiminde hem de kullanıcı deneyiminde daha dengeli bir yapı oluşturmayı hedefliyor.
Bir yanıt yazın