
Sabah, öğle, gece… Ne zaman duygusal çöküntü yaşasa, yazışarak içini döktü. “Tüm o karmaşık duygular kafamda dönüp duruyordu. Ama yazarken, biri beni 7/24 dinliyormuş gibi hissettirdi.” diyor. Jay, ChatGPT’ye direkt duygusal ifadelerle yaklaştığında, botun ona arkadaş gibi davrandığını fark ettiğini söylüyor. Bu yüzden sohbet ederken onu bir ilişki terapisti gibi düşünmesini özellikle istedi. “Bana ne duymak istiyorsam onu söylemesini istemedim.” diyor. Komutları bilinçli yazdığında daha tarafsız ve cesaretlendirici cevaplar aldığını da ekliyor.
Bazı kullanıcılar yapay zekadan alınan bu tür tavsiyelerin rahatsız edici olabileceğini savunsa da Jay gibi birçok kişi de bunun kurtarıcı olduğunu düşünüyor. Gerçek şu ki; ChatGPT’nin ne kadar etkili olduğu, ona nasıl yaklaşıldığına göre değişiyor. Yani onu nasıl konumlandırırsan, etkisi de o kadar güçlü veya yüzeysel olabiliyor.