Dil belki de medeniyetimizin en önemli temelidir. Zira dil olmadan “medeniyet” kelimesinin kendisi dahi olmaz, birbirimize selam veremezdik, şiirlerimizi ve şarkılarımızı yazamazdık, duygu ve düşüncelerimizi aktaramazdık, yapay zekâyı da keşfedip, kodlayıp, bugünlere gelemezdik. Dil ile her şeyi tasvir edebiliyoruz, oldukça detaylı bir şekilde ifade edebiliyoruz, herkesin anlamasını ve öğrenmesini sağlıyoruz.
Dillerin gelişmesi ile kültür, sanat ve medeniyetimiz gelişti. Bilindiği üzere bilgisayarları da dil ile kullanıyoruz, diller ile programlıyoruz ve kendi aralarında anlaşmaları için de yine diller kullanıyoruz.
Yapay zekanın en önemli alt dallarından birisi doğal dil işlemedir. Bu disiplin, aynı zamanda dil biliminin gelişmesine sebep olmuştur, diğer yandan da genel idrakimizin gelişmesini sağlamıştır. Son 60 – 70 yılın araştırmaları ve çalışmaları, doğal dil işlemenin çok ciddi gelişmesine yardımcı olmuştur. Özellikle son 10 yıl içindeki gelişmeler, veri miktarının geometrik çoğalması, bunları işleyebilecek işlemcilerin ve bilişim altyapısının gelişmesi ve yeni kuşak algoritmaların “büyük dil modellerine” dönüşmesi, konuyu çok ileri bir seviyeye taşımıştır.
Büyük dil modellerinin yaygınlaşması, üretken eğitilmiş dönüştürücü (GPT) yapıların hayatımıza girmesi ile, yepyeni bir çağa adım atmış olduk. 30 Kasım 2022 tarihi itibariyle teoride ve arka planda çalışan GPT modeller, ChatGPT ile bir anda hayatımıza girmiş oldu. Artık hiçbir şey daha öncesi gibi kalmayacak.
Üretken yapay zekâ metin tabanlı uygulamalardan, yani mektupların yazılmasından haberlerin yazılmasına kadar, senaryoların üretilmesinden ders kitapların yazılmasına kadar tüm alanlarda kullanılacaktır. Aynı şekilde metin ile tasvir edilen görseller, videolar, filmler, oyunlar, bilgisayar programları ve bunların kombinasyonu ile oluşturabileceğiniz her şey üretken yapay zeka ile üretilecek.
Yeni cesur dünyaya hoş geldiniz. Tüm diğer teknolojilerde olduğu gibi, bunun duyarlı, sorumlu ve medeniyetimizi ilerletecek şekilde kullanılması muhteşem sonuçlar doğuracaktır, bizi daha verimli, daha üretken ve daha yaratıcı kılacaktır. Tersi senaryoların gerçekleşmemesi veya facialara sebep olmamasına dikkat etmeliyiz, edeceğiz.
Üretken yapay zekâ Pandora’nın kutusundan çıktı, artık geri dönüş yok. Bu teknolojiyle yaşamayı öğreneceğiz, kullanacağız, yetkinliklerimizi, süreçlerimizi, ekiplerimizi buna uygun hale getireceğiz ve en faydalı bir şekilde yararlanacağız. Bununla ilgili hiç şüphem yok. Tarih bunun kanıtıdır.
Pek çok teknolojiden çekindik, sonra alıştık, bugün olmadan yaşayamayız.
Üretken yapay zekânın gücü sizinle olsun.
Raporu okumak için tıklayınız.
Halil Aksu
TRAI Kurucu
Bir yanıt yazın